Geleceğimizin Serveti: Asteroit Madenciliği


Bundan yaklaşık 30 yıl önce hiçbir büyüğümüzün aklına gelmezdi bile bugün kullandığımız cebe sığan teknoloji. Tabii ki bu ilerleme ve aldığımız tüm aletler tantal, neodimyum, terbiyum ve hepimiz iyi bildiği altın endüstrisi üzerine inşa edilmiştir.

Bu malzemeler için binlerce kazı çalışması doğamıza zarar vermiş ve oldukça tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. Şöyle söylesek yanlış olmayacak ‘’ Madencilik endüstrisi hava- su kirliliğinden ve tüm doğal  manzaraların birer birer yok edilmesinden sorumludur.''


Bu malzemeleri ayıklamak için sık kullanılan maddelerden bazıları de siyanür, sülfirik asit veya klor gibi tehlikeli kimyasal maddeler. Bu da tahmin edebileceğimiz üzere biyoçeşitliliği bozar ve geri döndürülemez hasarlara kadar ilerleyebilir.

Maden ve petrol yasakları ile ambargo uygulamaktan hele hiç bahsetmeyeceğim.


İşin politika boyutu bambaşka bir konuya çıkaracak bizi

Bunun için bir çözüm yolunu bulmalıyız ama nasıl olmalı?

 Bana kalırsa sorumuzun cevabı basit. Sadece kafamızı kaldırıp yukarı bakmamız gerekiyor.

Asteroitlerden bahsediyorum,

Hani şu kayan yıldız zannettiğimiz şeylerden 😊

 Asteroitler milyarlarca trilyon ton kaya, metal ve buzdan oluşur.

Çoğu asteroid, kuiper kuşağında yoğunlaşmış haldeyken, yüz binlercesi gezegenler arasında kendi yörüngelerinde dolaşıp duruyor. Son yıllarda ise Uzay yolculukları daha uygulanabilir hale geldikçe  özellikle SPACEX in adımlarından sonra bilim adamları ve ekonomistler bu asteroitlerde bulunan kaynaklara bakmaya başladılar.

Çünkü Nispeten küçük metalik asteroitler bile trilyonlarca değerde platin, altın gibi işlenebilir ve değerli metaller içerebiliyor.


(16 PSYCHE)
‘’16 Psyche’’ gibi daha büyük asteroitler ise milyonlarca yıl dünyanın temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek kadar demir içerebileceği düşünülüyor. Aynı zamanda cari piyasa fiyatlarına böyle zor bulunan hammaddeler tek başına trilyonlarca dolar değerinde olacaktır. En basit örnek ile okyanus sularında 20 milyon tondan fazla altın var. Lakin altını çıkarmak ve bunu ayrıca ayrıştırmak o kadar pahalı bir uğraş olur ki altını satmaya çalışırken para kaybederiz.

Bunu anlatma sebebim ise Astreoit Madenciliğinde de tıpkı okyanuslardaki gibi bir sorunlarla karşı karşıyayız. Uzayda milyarlarca dolar değerinde değerli kaynak, onları elde etmenin trilyonlara hatta kattrilyonlara mâl olması durumunda değersiz bir hale bürünüyor. Uzaya gitmek çok pahalı bir iş. -gerçekten çok pahalı- Düşük bir dünya yörüngesine ulaşmak için her kilogram yakıtın çok büyük maliyeti var. Ki yörüngeden çıkmak ve tamamiyle uzayda asteroiti yakalamak ise binlerce kere daha pahalıya patlıyor.

O asteroitleri stabil bir hale getirmek de ayrı bir yani onu bir nevi taşımaktan bahsetmiyorum bile 😊


Asteroit madenciliğinden kar etmek için kesinlikle çok daha ucuz yöntemlere ihtiyacımız var.

Bunun yanında bir diğer temel sorun ise doğru asteroitleri bulmak olacaktır ki bu da epey zor bir iş.

Uzayla ilgili sınırlarımızı teker teker kaldırırken ve değerli malzemeler daha ucuz hale getirmeye çalışırken eninde sonunda yeryüzündeki madenciliği durdurabilir ve artık dünyayı daha fazla yok etmekten vazgeçebiliriz.

Bunların hiçbiri bilim kurgu değil.

Bu gidişi bugünden başlayarak değiştirebiliriz.
Tek ihtiyacımız olan bir ilk hamle.

Nasıl ki bir bebek ilk adımlarını atıyor.

Sonrasında yürüyor ve koşmaya başlıyor.

Biz de kafamızı yukarı kaldırıp

Artık limitlerimizi aşmamız gerektiğini anlamalıyız...

                                      -CEMİL KIRAÇ

 

 

 

Yorumlar

  1. Yerçekimi olmadan matkaplar işe yaramayacağı için uzay madenciliği nerdeyse imkansız bir hal almıyor mu? Ya da bunun için bir çözüm yolu biliyor musun?

    YanıtlaSil
  2. Güneş ışını ve yüksek teknolojili aynalar sayesinde kayaların ve altının erime noktalarının farklılığından yararlanarak ve çıkartılan madenin vakumlanması sonucu elde edebiliriz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder