Evrene Ne Zaman Hükmedeceğiz - Kardeshev Ölçeği

 

 

Bildiğimiz kadarıyla bugün evrendeki en gelişmiş medeniyet biziz çünkü bugüne kadar başka bir medeniyetle iletişim kuramadık medeniyetten ziyade ciddi bir canlılık kanıtı bile bulamadık

İnsanlığın gelişmişliği, çevremizden ne kadar enerji topladığımıza ve onu bir şeyler yapmak için ne kadar kullanabilir yaptığımıza bakarak tam olarak ölçülebilir.

Mesela ateşi keşfedene kadar kaslarımız iş görüyordu sonrasında ise kinetik enerji ile çalışan basit makineler yaptık

Materyallerimizi ve bilgimizi arttıkça yavaş yavaş fosillerimizi sömürmeye başladık

Enerji tüketimimiz arttıkça yeteneklerimiz arttı

bu bilgilere dayanarak da bilim insanı Nikolai Kardashev, uygarlıkları kategorize eden bir ölçek geliştirdi.

KARDESHEV ÖLÇEĞİ

Peki teknolojimizin bulunduğu noktayı, neye kıyaslayacağız?

Biz, en ilkel medeniyetten var olabilecek en üstün medeniyete uzanan geniş ölçekte tam olarak neredeyiz?

Ne yazık ki kıyas yapabileceğimiz hiçbir diğer medeniyet tanımadığımız için,

Ancak yine de, medeniyetlerin gelişmişliğini ölçmek için mantıklı bir ölçek yaratmak mümkün. Ve bunu en başarılı şekilde yapan kişi, Sovyetler Birliği astronomu olup, prestijli Demidov Ödülü sahibi Nikolai Kardashev'dir. Halen hayatta olan Kardashev, 1964 yılında geliştirdiği ölçeğinde bir medeniyetin gelişmişlik seviyesini enerji üretimiyle ölçmeyi uygun buldu. Buna bağlı olarak, 3 seviyeli bir sistem geliştirdi:

Tip-1 Medeniyetler: Gezegensel Medeniyetler

Tip-1 Medeniyet adını verdiğimiz medeniyetler, gezegenlerine yıldızlarından düşen enerjinin tamamını kullanabilen medeniyetlerdir. Bu yıldız, bizim için Güneş'tir. Bunu başarabilmek için, gezegenimizin etrafını verimli Güneş panelleriyle yani ‘’Dyson Küresi’’ kaplamamız gerekiyor. Tabii ki, bu süreçte oluşan verimsizliklere dünyadaki kaynaklarımızla destek çıkabiliriz

Ama ne yazıktır ki Biz insanoğlu, daha Kardashev'in en düşük yani Tip-1 olarak tanımladığı medeniyet düzeyine bile erişebilmiş değiliz!!!

Kardashev, Tip-1 bir medeniyetin en azından 10 katrilyon Watt güç kullanacağını öngördü.

Bizim medeniyetimizin tamamı ise, 17.7 trilyon watt güç tüketmekte

Anlayacağımız kat etmemiz gereken çoook uzun bir yol var…

Bu süreçte yenilenebilir enerji kaynakları en büyük dostumuz olacak; çünkü Güneş'ten yeryüzüne düşen ışınları veya rüzgar ve dalgalar gibi kendini tekrar eden süreçleri kolaylıkla enerjiye dönüştürüp, giderek gelişen teknolojimizi besleyebileceğiz.

Tip-2 Medeniyetler: Yıldızsal Medeniyetler

 

Yıldızlarının sadece 1 gezegene düşen enerjisini değil; çevresindeki tüm gezegenlerin ürettiği enerjinin tamamını kullanmak!

Asteroid madenciliği ve gezegen madenciliği gibi uygulamalar sıradan kaynak yaratım yöntemleri haline gelecektir. Bu teknolojik atılımları besleyense, yıldızlarının ve etrafında dönen gezegenlerin ürettiği enerji olacaktır.

Elbette bunlar pratik olarak imkansız gibi gözükse de, teorik olarak mümkün oldukları sürece, uzun dönem gelecek planlarımıza dahil olabilirler. Sonuçta bundan 25 yıl önce dokunmatik telefonları bile hayal edemiyordu. Bunların her ikisi de o dönemlerde bile teorik olarak mümkündü; ancak pratik zorluklar, böyle bir çabanın imkansız gibi gözükmesine neden olmaktaydı. Ama bilim hiç olmadığı kadar hızlı gelişiyor :)

Tip-3 Medeniyetler: Galaktik Medeniyetler

Tip-3 Medeniyetler, sadece gezegenlere ve yıldızlara değil, bütün bir galaksinin enerjisini sömürebilen medeniyetlerdir.

Böylesi bir medeniyeti hayal etmek bile güç. Örneğin insanlık olarak biz, tüm Samanyolu Galaksisi'ne hükmettiğimizde, bu seviyeye erişmiş olacağız.

 

SİZCE BU MEDENİYETLER EVRENİMİZDE VAR MI ?

Gözlemleyebildiğimiz evrende ya da daha doğrusu bilim insanları sadece samanyolundaki yıldızların yaşama elverişli bölgelerinde yaklaşık 40 milyar dünya benzeri gezegen olduğunu tahmin ediyor

Bu kadar astronomik sayılara baktığımızda da yalnız olduğumuza inanmak pek zor geliyor veyahut inanmak istemiyoruz 😊